Haşimato Hastalığı Tedavisi Ankara
Haşimato Hastalığı Sadece Tiroid Hastalığı mıdır?
Haşimato hastalığı; sadece bir tiroid hastalığı değildir. Uzun süren yorgunluk, unutkanlık şikayetlerinizin nedeni Haşimato olabilir. Bağışıklık sistemindeki bozukluk neticesinde ortaya çıkan haşimato hastalığı, otoimmün bir hastalıktır ve birçok hastalıkla birliktelik gösterir. Bu yüzden sadece bir tiroid rahatsızlığı değildir. Kronik bir hastalıktır, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür.
Yazımızın devamında hashimato hastalığı ile ilgili detaylı bilgi bulabilirsiniz. Hashimato hastalığı tedavisi Ankara için bizimle iletişime geçebilir ve Dr. Arzu Akgül’den randevu alabilirsiniz.
Haşimato Hastalığı Nedir?
Hashimato hastalığı, otoimmün bir hastalıktır. Hashimato hastası bireylerde, vücudu hastalıklara karşı korumakla görevli olan bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar, tiroid hücrelerine saldırır. Bunun sonucunda zarar gören tiroid bezi, iltihaplanır ve işlevini yerine getirememeye başlar. Tiroid bezinin fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesi ise hipotiroidi olarak da adlandırılan, tiroid bezinin az çalışması durumuna neden olur.
Tiroid bezi tarafından üretilen tiroid hormonu, metabolizma hızını ayarlayarak vücuttaki tüm dokulara etki eden bir hormondur. Hashimato hastalığı olan bireylerde, tiroid hormonu salınımı gittikçe düşer. İlerleyen yaşla beraber, hipotiroidi görülme riski artar. Özellikle 30-50 yaş arasındaki kadınlarda, hashimato hastalığı oldukça sık görülen bir rahatsızlıktır.
Hashimato hastalarında, tiroid bezinde nodül oluşumu da sıklıkla görülür. Tiroid bezinde büyümeyle başlayan bu durum, zamanla nodül gelişimine dönüşür. Hem nodül olan hastalarda hem de nodül gelişimi görülmeyen hastalarda tiroid bezinin büyümesi, guatr olarak adlandırılır.
Haşimato Hastalığı Neden Olur?
Haşimato hastalığının ortaya çıkmasında cinsiyet, yaş, genetik faktörler gibi birçok etmen rol oynar. Özellikle ailesinde hashimato öyküsü bulunan, 30-50 yaş arasındaki kadınlarda, hashimato hastalığı görülme riski daha fazladır. Ancak, temelinde bağışıklık sistemi bozukluğu yatan bu hastalıkta, antikorların tiroid hücrelerine neden saldırdıkları, tam olarak tespit edilememektedir.
Ayrıca;
- Tip 1 diyabet,
- Karaciğer hastalıkları,
- Ülseratif kolit,
- Romatoid artilit,
- Vitiligo ve B12 Vitamin eksiklği gibi hastalıklar da, haşimato hastalığına eşlik edebilmektedir.
Haşimato Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Haşimato hastalığının hastalardan ortaya çıkardığı belirtiler, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ancak, hastalarda genel olarak ortaya çıkan belirti ve şikâyetler;
- Tiroid bezinde büyüme ile ortaya çıkan guatr,
- Halsizlik ve yorgunluk hissi, çabuk yorulma,
- Duygu durumunda depresif hisler,
- Üşüme,
- Ellerde ve ayaklarda ödem oluşumu,
- Terleme miktarında azalma,
- Seste kısıklık,
- Kabızlık,
- İştahta ve kiloda artış,
- Konsantrasyon bozukluğu,
- Unutkanlık,
- Kadınlarda regl kanamasında azalma veya regl kanaması olmaması olarak sıralanabilir.
Haşimato Hastalığında Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Hashimato hastalığına özgün bir diyet bulunmamakla beraber, sağlıklı ve dengeli beslenmek, tüm hastalıklarda olduğu gibi haşimato hastalığında da önemlidir. Yapılan birtakım çalışmalar, vücuttaki iyot fazlalığının haşimatoyu tetiklediğini gösterir nitelikte olmakla beraber, kesin bir yargıya varılamamıştır. Selenyum tüketimi, tiroid bezine karşı yükselen antikor seviyesini, azaltıcı bir etki gösterebilmektedir. Bu nedenle selenyum içeren besinler, hastalara önerilebilir. Ay çekirdeği gibi kuruyemişler, hinditavuk eti, yumurta, mantar, soğan-sarımsak, tahıllar selenyum zenginidir. Düzenli balık tüketemiyorsanız Omega-3 desteği alınabilir. Brokoli, lahana, turp gibi tiroit bezinin çalışmasını azaltan guatrojenik besinleri tüketmemeye çalışın.
Sonuç olarak her otoimmün hastalıkta olduğu gibi şeker, un ve glüteni sınırlı, selenyum ve Omega-3’ten zengin beslenmekte fayda var. Selenyum, magnezyum takviyeleri ve D vitamin desteği gerekebilir.
Haşimato Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Haşimato hastalığında, hastaların tiroid hormonu seviyesine bakılarak, en uygun olan tedavi planı yapılır. Tiroid hormon seviyeleri normal olan hastalarda, herhangi bir tedavi uygulanması gerekmez. Hipotiroidi olan hastalarda ise hormon tedavisi sağlayan ilaçlar kullanılır. Böylece, tiroid bezindeki büyümenin önüne geçilmesi ve hastada görülen şikâyetlerin giderilmesi amaçlanır. Doktor tarafından başka şekilde kullanımı önerilmediği sürece, ilaçların aç karnına alınması, kullanılan tiroid ilaçları ile beraber, emilimi etkileyebilecek yoğurt, süt ve kepekli gıdalar tüketilmemelidir. Ne yazık ki bu hastalık kronik bir hastalıktır, belirli periyotlarla uygulanan kan testleri ve muayeneler ile takip gerektirmektedir.
